Bu sefer hem başlığı hem de yazı içindeki alt başlığı başka kaynaklardan alarak başlamak istiyorum yazıya.
Bir süredir İzmirli ve Nazillili güzel insanların önderliğinde güzel bir sergi geziyor yurdun dört bir yanını: BİR ULUSU GİYDİRMEK
Sergiyi İzmir Ekonomi Üniversitesi düzenliyor. Sergide savaş yorgunu bir ülkenin yokluk ve sefalete rağmen kendi ulusunu giydirme gayreti içinde kurulan Sümerbank ‘ta üretilen kumaşlar ve desenler ve elbiseler tarihsel ve konu zenginliği içinde sergileniyor.
Düzenleyenlere şükran borcumuz var ve yazının başlığını sergiyi düzenleyenlerden ödünç alıyoruz.
***//***
Bu sergiyi ziyaret edip etmemeniz bir yana, bizim Yurt Gezilerinden de biliyoruz, dünyanın bilinen en eski tekstil dokumasının “Çatal Höyük’ te” bulunduğunu.
Yine Yunt Dağı – AIGAI Yurt Gezimizden biliyoruz güzel dostumuz eğitim emekçisi Necati KARAÇOBAN’ ın anlatımlarından dünyanın bilinen en eski halısının, PAZIRIK HALISI’ nın Türk soylu ve Orta Asya Sibirya kökenli olduğunu.
Gerek Çatal Höyük’ te bulunan desen, gerekse Pazırık Halısı deseni bu topraklarda başka sentezlerle hep ve kesintisiz devam etti.
Mirası en son SÜMERBANK devraldı.
Şimdi SÜMERBANK yok.
Ama, daha kötüsü bellek de yok.
Bu belleği diri tutmaya çalışan SÜMERBANK hala akıllarda ve yüreğimizde.
AZRA AKIN’ ın 2002 yılında dünya güzeli seçildiğinde üzerindeki Nazilli Basması, halkımızın demesiyle “Sümerin basması” elbise olmasa, belki de Sümerbank artık hiç konuşulmayacaktı.
***//***
Dedik ya, bu yazıyı hep başkaları yazacak.
Banu AVAR, bir yurt dışı seyahatinde yaşadıklarını nasıl da güzel anlatıyor SÜMERBANK NAZİLLİ BASMA FABİRKASI arka planında.
Sözü burada Banu AVAR Hanım’ a bırakalım.
O FABRİKANIN VENEZUELLA’DA NE İŞİ VAR?
Gazeteci-yazar Banu
Avar, Venezuella’da karşılaştığı bir olayı şöyle anlatmıştır:
Şehri göreceğimiz tepeye doğru tırmanırken, Kemal Atatürk tabelasını geçince şaşırdım ki, tepeye geldik. Genç kız rehber heyecanla "şu fabrikayı görüyor musun? Yanında nikah salonu, şu sağlık ocağı, şu okul, onun arkasındaki de bizim ev."
Şehri göreceğimiz tepeye doğru tırmanırken, Kemal Atatürk tabelasını geçince şaşırdım ki, tepeye geldik. Genç kız rehber heyecanla "şu fabrikayı görüyor musun? Yanında nikah salonu, şu sağlık ocağı, şu okul, onun arkasındaki de bizim ev."
Eeee, dememe
kalmadı, rehber;
Biz buna
ATATÜRK modeli diyoruz, diye yapıştırdı.
Venezuella’ da bu
gördükleri ve duydukları üzerine duygulanan Banu Avar:
"Venezuella tepesinde tüylerim diken diken, gururum tavan yapmıştı..."
diyerek anlatmıştır heyecanını…
Peki ama, Türkiye’den binlerce kilometre uzaktaki Venezuella’da “Atatürk Modeli” diye adlandırılan bir fabrikanın ne işi vardı?
“Atatürk Modeli Fabrika” da nedir?
Peki ama, Türkiye’den binlerce kilometre uzaktaki Venezuella’da “Atatürk Modeli” diye adlandırılan bir fabrikanın ne işi vardı?
“Atatürk Modeli Fabrika” da nedir?
Türkiye’de bu
fabrikadan var mıdır?
İşte bütün bu soruların cevaplarını verebilmek için şimdi hep birlikte Nazilli’ye uzanalım!
İşte bütün bu soruların cevaplarını verebilmek için şimdi hep birlikte Nazilli’ye uzanalım!
ATATÜRK’ÜN DEV PROJESİ:
NAZİLLİ SÜMERBANK BASMA FABRİKASI
Venezuella’daki “Atatürk Modeli Fabrika’ya” esin kaynağı olan fabrika, 1937’de Atatürk tarafından açılan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’dır. Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, Atatürk’ün kafasındaki “Sosyal Fabrika Projesi’nin” ilk uygulaması olması
bakımından çok önemlidir.
Venezuella’daki “Atatürk Modeli Fabrika’ya” esin kaynağı olan fabrika, 1937’de Atatürk tarafından açılan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’dır. Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, Atatürk’ün kafasındaki “Sosyal Fabrika Projesi’nin” ilk uygulaması olması
bakımından çok önemlidir.
Atatürk’ün kafasındaki
fabrika, sadece üretim yapılan bir mekan değil, aynı zamanda
“ar-ge” çalışmalarının yapıldığı bir laboratuvar, eğitim verilen bir okul, her türlü sanat ve spor imkanlarına sahip bir kültür kompleksi, kısacası adeta dört dörtlük bir “yaşam alanı”, bir kampustur.
“ar-ge” çalışmalarının yapıldığı bir laboratuvar, eğitim verilen bir okul, her türlü sanat ve spor imkanlarına sahip bir kültür kompleksi, kısacası adeta dört dörtlük bir “yaşam alanı”, bir kampustur.
Atatürk, işçilerin
yüksek standartlarda, her türlü imkandan yararlandıkları bu “sosyal fabrikaları” Anadolu’nun her yanına yapmayı planlıyordu. Ama bu
projesini yaygınlaştırmaya ömrü yetmeyecekti.
Fabrika, Türk-Sovyet
ortak yapımıdır. Makineler ve teçhizatların çoğu Sovyetler
Birliği’nden narenciye karşılığında alınmıştır. Fabrika
kuruluşundaki işçi açığını kapatmak için 120 Sovyet montör
ve mühendisi istihdam etmiştir. Fabrikanın temelleri 25 Ağustos
1935’te atılmış, yapımı 18 ayda tamamlanmış ve 9 Ekim 1937’de
açılmıştır. Bina ve makineler dahil, 8 milyon liraya mal
olmuştur.
Fabrikanın, 28 bin iğ
ve 800 otomatik tezgâh ile çalışmaya başlaması ve 2.400.000 kilo
iplik işlemesi planlanmıştır. Bununla 20 milyon metre
basma imal edilecektir. Fabrika 5 bin ton kömür yakacaktır. Fabrika her gün en fazla 2400 işçi
çalıştıracak ve ücret olarak senede 1 milyon lira ödeyecektir.
Nazilli Sümerbank Basma
Fabrikası, sosyalist ülkeler de dahil, dünyada görülmemiş bir “sosyal” niteliğe sahiptir. Evet, fabrika kurulurken Sovyet modeli
esas alınmıştır, ama genç cumhuriyetin genç mühendisleri Türk
devrimine has, çok özgün bir eser ortaya çıkarmayı
başarmışlardır.
başarmışlardır.
Nazilli Sümerbank Basma
Fabrikası, 1930’ların dünyasında bir benzerine daha rastlanmayacak kadar özgün bir “sosyo-kültürel” ekonomi
projesidir.
İşte Nazilli Sümerbank
Basma Fabrikası’nın şaşırtan özellikleri:
1. Fabrika, balolar,
danslar ve partiler düzenlemiştir:
1930’ların ortalarına kadar kadınlı erkekli hiçbir toplantıya katılmamış halk, fabrikanın organize ettiği balolar, danslar ve partilerle sosyalleşmiş, özellikle kadın ön plana çıkmaya başlamıştır.
2. Fabrikada sinema salonu vardır:
3. Fabrika Halkevi
kurmuştur:
Fabrika “Sümer
Halkevi” adıyla bir halkevi kurarak halkı her konuda bilinçlendirmeye
çalışmıştır. Bir fabrika bünyesinde açılan ilk ve tek halkevi Sümer Halkevi’dir. Halkevinin şubelerinde çalışanların büyük çoğunluğu fabrika işçisidir. Halkevinin, hazırladığı oyunları sergilemesi için fabrika içinde bir sahnesi vardır. Sümer Halkevi biçki-dikiş kurslarında her yıl birçok genç kız meslek sahibi olmuştur. Halkevi civar köylere geziler düzenlemiş, köylülerin sorunlarıyla ilgilenmiş, köylere ilaç ve sağlık elemanı göndererek hastaların
tedavisini sağlamıştır.
çalışmıştır. Bir fabrika bünyesinde açılan ilk ve tek halkevi Sümer Halkevi’dir. Halkevinin şubelerinde çalışanların büyük çoğunluğu fabrika işçisidir. Halkevinin, hazırladığı oyunları sergilemesi için fabrika içinde bir sahnesi vardır. Sümer Halkevi biçki-dikiş kurslarında her yıl birçok genç kız meslek sahibi olmuştur. Halkevi civar köylere geziler düzenlemiş, köylülerin sorunlarıyla ilgilenmiş, köylere ilaç ve sağlık elemanı göndererek hastaların
tedavisini sağlamıştır.
4. Fabrikanın korosu
vardır:
Fabrika
çalışanları arasında bir müzik grubu oluşturulmuştur. Klasik müzik
seslendiren grup Nazilli, Aydın ve Denizli’de konserler
vererek “çok sesli” müziğin Anadolu’da tanınmasını sağlamıştır. Fabrikada yemek aralarında dünya klasiklerinden
eserler okuyan bu koro (grup), işçilerin Beethoven zevke
ulaşmalarını sağlamıştır. Fabrikada, çalmayı bilen işçilerin
kullanımlarına açık bir de piyano vardır.
kullanımlarına açık bir de piyano vardır.
5. Fabrikanın hamamı vardır:
Fabrika bünyesinde kurulan
bir hamam, hem işçilere hem de Nazilli halkına hizmet
vermiştir.
vermiştir.
6. Fabrikanın
Ressamları vardır:
Fabrika
bünyesindeki desinatörler belli zamanlarda fabrika dışına
çıkarak Nazilli ve çevresinin güzel resimlerini
yapmışlardır. Fabrika ressamlarının yaptığı bu tablolar açık
arttırmalarda satılmıştır. Resim heykel sergileri de düzenleyen fabrika Nazilli’de güzel sanatların gelişmesini sağlamıştır.
arttırmalarda satılmıştır. Resim heykel sergileri de düzenleyen fabrika Nazilli’de güzel sanatların gelişmesini sağlamıştır.
7. Fabrikanın spor
kulübü vardır:
Fabrikanın
bünyesinde kurulan lacivert-beyaz renkli Sümer Spor,
futbol, basketbol, atletizm, voleybol, bisiklet, güreş,
yüzme, boks branşlarında faaliyet göstermiştir.
Fabrika bünyesindeki Sümer Spor futbol Sahası Türkiye’nin ilk “alttan ısıtmalı” futbol sahalarından biridir. Ayrıca yine fabrika bünyesinde, basketbol, voleybol sahaları, güreş minderleri, boks ringi, tenis kortu ve paten pisti vardır. Nazilli’de toplumsal kaynaşmayı
güçlendiren “paten eğlenceleri” ve” bisiklet yarışları” Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nın mirasıdır.
Fabrika bünyesindeki Sümer Spor futbol Sahası Türkiye’nin ilk “alttan ısıtmalı” futbol sahalarından biridir. Ayrıca yine fabrika bünyesinde, basketbol, voleybol sahaları, güreş minderleri, boks ringi, tenis kortu ve paten pisti vardır. Nazilli’de toplumsal kaynaşmayı
güçlendiren “paten eğlenceleri” ve” bisiklet yarışları” Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nın mirasıdır.
8. Fabrika halka bedava
basma dağıtmıştır:
Bir sosyal fabrika
olarak tasarlanan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, altı ayda bir
halka “ıskarta basma” dağıtmıştır.
9. Fabrikada işçi hakları üst düzeydedir:
9. Fabrikada işçi hakları üst düzeydedir:
Çok sayıda işçiyi
barındıran fabrika işçi haklarına da çok önem ermiştir. İşçi ve
Memur Biriktirme Sandıkları, İşçi Ölüm ve Hasatlık Yardım
Sandıkları oluşturulmuş, fabrika içinde işçi
sağlığını koruyacak 40 yataklı bir hastane, bir eczane bir
de laboratuvar kurulmuştur.
Nazilli’nin kabusu haline gelen sıtma hastalığı fabrikanın sağlık ekibi tarafından kurutulmuştur. İşçilere mesleki eğitim verilen fabrikada ayrıca işçiler için beş sınıflı bir okuma-yazma kursu, daha doğrusu bir küçük okul vardır. Sümer İlköğretim Okulu adlı bu işçi okulunun 980 öğrenciye sahiptir.
Nazilli’nin kabusu haline gelen sıtma hastalığı fabrikanın sağlık ekibi tarafından kurutulmuştur. İşçilere mesleki eğitim verilen fabrikada ayrıca işçiler için beş sınıflı bir okuma-yazma kursu, daha doğrusu bir küçük okul vardır. Sümer İlköğretim Okulu adlı bu işçi okulunun 980 öğrenciye sahiptir.
Ayrıca bir işçi radyosu
ve işçi çocukları için 26 yatak ve 40 mevcutlu bir kreş kurulmuştur. İşçiler ve memurlar, fabrikanın hemen önünde özel olarak inşa edilen
264 dairelik ve 1000 kişilik lojmanlarda çok uygun
bir ücretle kalırken, bekar işçiler için 350 kişilik bir “Bekar
İşçi Pavyonu” vardır.
Lojmanda kalamayan işçi ve memurları şehirden fabrikaya taşımak için düzenli seferler yapan GIDI GIDI adı verilen mini bir tren kullanılmıştır. Fabrika işçilerinin yiyecek ve giyeceklerini temin etmek için fabrika bünyesinde bir kooperatif vardır. Fabrikanın, işçilere hizmet veren güzel ve temiz bir fırını, işçi yemekhanesi, memur kantini ve bir de hamamı vardır.
10. Fabrikanın ar-ge bölümü vardır:
Lojmanda kalamayan işçi ve memurları şehirden fabrikaya taşımak için düzenli seferler yapan GIDI GIDI adı verilen mini bir tren kullanılmıştır. Fabrika işçilerinin yiyecek ve giyeceklerini temin etmek için fabrika bünyesinde bir kooperatif vardır. Fabrikanın, işçilere hizmet veren güzel ve temiz bir fırını, işçi yemekhanesi, memur kantini ve bir de hamamı vardır.
10. Fabrikanın ar-ge bölümü vardır:
Daha fabrika açılmadan
fabrikada kullanılacak kaliteli pamukların çevrede yetiştirilmesi
için 200 adet modern tohum ekme makinesi satın
alınmıştır. Yine pamuk işinde kullanılmak üzere birçok
modern tarım aleti ve makinesi bölgeye getirilerek
çiftçilere dağıtılmış ve bunları nasıl
kullanacakları öğretilmiştir. Fabrika içinde mekanik odası,
fizik laboratuvar, tarım laboratuvarı gibi ar-ge
bölümlerinde, fabrikada yapılacak üretimin kalitesini arttırmak için çalışmalar yapılmıştır.
11. Fabrikanın atölyesi
vardır:
Fabrikanın büyük
bir atölyesi vardır. Bu atölyenin
demirhanesi, marangozhanesi, dökümhanesi, kaynak ve
teneke işleri yapan bir kısmı vardı. Diğer fabrikaların ahşap
parça ihtiyacı olan makine vurucu kolları burada yapılırdı.
12. Fabrikanın elektrik ve su santralleri vardır:
12. Fabrikanın elektrik ve su santralleri vardır:
Fabrika, bir dönem hem
kendi elektrik ihtiyacını hem de Nazilli kentinin elektrik
ihtiyacını kendi bünyesindeki bir elektrik santraliyle
sağlamıştır. Dört kazan ve üç türbinli olan bu santral, 2500
kw gücündedir. Fabrikanın su ihtiyacını karşılamak için bir de su santrali
vardır.
İşte Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası…
vardır.
İşte Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası…
İşte Atatürk’ün “Sosyal
Fabrika Projesi”nin ilk uygulaması…
İşte genç
cumhuriyetin, halkına, insanına, işçisine bakışı…
Banu Avar
Banu Avar
***//***
Sözü yine alalım, kısaca araya girelim.
Dönemin
en parlak ve yaratıcı desen ustaları EREN EYÜBOĞLU ve BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU’ nun
Nazilli Basmalarındaki desen çalışmaları ile ilgili olarak Sümerbank ile
yapılan mektup yazışmalarını okusanız, gözleriniz doluyor.
***///***
Türkülerimiz
hep basmalıdır, siz bakmayın öyle kara propaganda gibi anlatılan şehir
efsanelerine.
Bilmeyenler
olabilir, en yakın Yurt Gezimizde söyleriz BASMALI türkülerimizi:
Refik
Başaran ile başlarız:
Sarı mavi çiçeğim
Sen doldur ben içeyim
Sana basma yakışmaz
Mor kadifeden biçeyim
***//***
İbrahim
Tatlıses bir dönem dilimize dolamıştı:
Siverek
asmasıyam
Sümerin basmasıyam
Son
sözü 1973 Nevruz başında,21 Mart’ ta yitirdiğimiz, ama anamadığımız Ulu Ozanlarımızdan Aşık Veysel’ e
bırakalım.
Güzelliğin on’
par etmez
Bu bendeki aşk
olmasa
Azra
AKIN Hanım ne kadar dünya güzeli olsa da,
Basma
fistan sevgiliye ne kadar yakışsa da
Aşk
ile bakmayınca güzellik para etmiyor, anlam ifade etmiyor.
Aşk
ile bakın hayata ve insanlara…
Muhabbetle,
İzmir Ekonomi
Üniversitesi’ ne ve Banu AVAR Hanım’ a şükranlarımı sunuyorum.
Recep Babayiğit
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder