70’li yılların ortasıydı. Cem KARACA o kült olmuş BEYAZ
ATLI ŞİMDİ GEÇTİ BURADAN parçasını plağa okuduğunda yer yerinden oynamıştı.
Derken kısa bir süre sonra bu muhteşem müzik parçasının
çalınması ve dağıtımı yasaklandı.
Çocuktuk, anlamazdık, ama merak var, hep kulak misafiri
olduk.
“Bu müzikte Ermeni propagandası varmış”, diyorlardı.
Anlamıyorduk, ama Cem KARACA’ nın sesinde bir isyan vardı.
Biz o çocuk halimizle o beyaz atlıyı bir Dadaloğlu, bir
Köroğlu, bir İnce Memed olarak düşünüyorduk.
Bilemiyorduk o yıllarda Kırgızların ulusal kahramanı Manas’
ın atının da koca bir orduya bedel AKULA olduğunu, “kır at” olduğunu.
Köroğlu’nun atı da KIR AT değil miydi?
…/…
“Ermeniler
rengi beyaz olan boğa, at, katır, koç gibi bazı hayvanları da kutsal
sayarlardı.”[1]
…/…
Doğu Anadolu’da özellikle olmak üzere bir zamanlar
Ermenilerin yaşadığı yerlerde erkek adı olarak Murat adının neden bu kadar
yaygın olduğunu anlayamazdık.
Murat Nehri’nin Tendüreklerden – volkanik Tandır Dağları-
doğarak yardığı derin vadilerden geçerek Dersim’e bereket saçtığını, kültür
yeşerttiğini coğrafya derslerinin dışına çıkarak öğrendik.
Murat Nehri’nin Peri Suyu ile bacı kardeş gibi sarılarak
Munzur Çayı’na oradan Karasu’ ya el ele kavuştuklarını ve tanrısal bir ırmak
olan Fırat’ ı yarattıklarını da coğrafya derslerinin dışına çıkarak öğrendik.
“Dersimlilere
göre çok eskiden Hızır ve Hıdır azizlerden biri Murat’a (Aradzani) diğeri
Fırat’a (Yeprad, Sev-Çur (Karasu) ) hükmedermiş; sonra ikisi de Abıhayat
suyundan içerek ölümsüzleşmişlerdir, yani bedenen de göğe yükselmiş, oradan
Tanrı’nın emriyle karayı ve denizi yönetmeye başlamışlar. Onlar Dizgin Baba’nın
(Dujik-Baba) zirvesinden göğe yükselmişler, orada hala atlarının nal izleri
vardır; kaya dört parmak derinliğinde içeri göçmüştür.”[2]
Murat Nehri Palu önlerinden geçerken adı hep Fırat’tır,
tıpkı Eğin’den geçen Karasu’ ya Eğinlilerin Fırat dedikleri gibi.
…/…
“İşte ; 70li yıllarda, Cem Karaca’nın, büyük bir ihtimalle Kır
atın, Sivaslı Ermeni Fedai Murat’ın simgesi olduğunu bilmediği ve dolayısıyla
bunu aklının ucundan bile geçirmeyerek bestelediği Beyaz Atlı Şimdi Geçti Buradan
şarkısı, MİT tarafından Ermeni propagandası yapıyor !!! gerekcesiyle
yasaklanıyor, durup dururken Cem Karaca ve Ermeni isimlerinin, yan yana
anılması, Türkiye Ermenilerinin, içten içe, Cem Karaca ismi üzerinden Ulusal
Kimlikleri’ nin perçinleşmesini sağlıyordu.”[3]
…/…
Sivaslı Murat’ın adı Dostumuz Üstadımız Arif
IRGAÇ’ ın romanı Kervankıran’ da[4] Göğdinli
Murat olarak geçer.
…/…
Murat Arabi bir isim olmasına rağmen, Anadolu
Ermenileri oğlan çocuklarına kutsal Aradzani nehrinin adını koymanın
sakıncalarını, güçlüklerini Aradzani yerine Murat adı koyarak, örtü kullanarak
aşmaya çalışmışlardır.
…/…
Dersim Ermenilerinin Anadolu’dan kökten
sürülmediği, buharlaşıp uçmadıklarını biliyorken, önemli bir nüfusun Dersim
Aleviliği içinde gönüllü olarak asimile olduklarını, eridiklerini de biliyoruz.
Bu asimilasyon sürecinde geride kalan Ermeniler
taşıdıkları isimleri de dahil olmak üzere hızla terk ederek Alevi ulularının,
seyitlerinin, imamlarının isimlerini alarak kendilerini hiç olmazsa “cismen
değil ismen” Alevi olarak gösterdiler ve kuşaklardır öyle yaşadılar ve
yaşıyorlar.
1934 yılında çıkan Soyadı Kanunu’ndan sonra
asimile olan Dersim Bölgesi’ndeki Ermenilerin tamamen kaybolmamak adına
kendilerine geçmiş hayatlarını hatırlatacak kültürel bir gene ihtiyaçları
vardı. Bu da soyadlarına veya bazen de adlarına sakladıkları, enjekte
ettikleri, örttükleri kelimelerdi.
…/…
Beyaz Atlı Şimdi Geçti Buradan, diye isyan eden
Cem KARACA’ nın babası Azerbaycan yöresinde Türkmen olarak söylenen Azeri
Alevi’si, annesi ise Anadolu Ermeni’sidir.
Hayat işte, beyaz mı ak mı, diye sormak yerine kendisi
öğretiyor, bir de aynı parçayı Yüksel ÖZKASAP söylerken neden kimsenin aklına Fedai
Murat’ın gelmediğini.
Muhabbetle,
BEYAZ ATLI
Beyaz
atlı şimdi geçti buradan
Süvarisi
can evinden vurulmuş
Çıksın
dağlar taşlar gayri aradan
Beyaz
atın süvarisi yorulmuş
Dağlar
taşlar bu hasretten eridi
Yollarını
kara duman bürüdü
Hak
yoluna beyaz atlı yürüdü
Beyaz
atlı şimdi geçti buradan
Elleri
elime değmez olaydı
Gözleri
gözümü görmez olaydı
Bu
gönül o gönlü sevmez olaydı
Beyaz
atlı şimdi geçti buradan
[1] 1914
ÖNCESİ ERMENİ KÖY HAYAATI-MARY KILBOURNE-SUSIE HOOGASIAN VILLA-ÇEVİREN:ALTUĞ
YILMAZ-ARAS YAYINCILIK
[2] DERSİM
SEYAHATNAME-ANTRANİK-ÇEVİREN: PAYLİNE TOMASYAN-ARAS YAYINCILIK
[3] RAFFİ A.
HERMONN-09.02.2004-BİA PARİS
[4]
KERVANKIRAN BİR YILDIZ HİKAYESİ-ARİF IRGAÇ-DÖNENCE BASIM YAYIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder