İnsanların hayal dünyalarını dolduran nedir?
Düş yolculuklarına ne zaman başlar insan? Yaşı var mıdır
düş yolculuğuna çıkmanın?
İnsanı düş yolculuğuna çıkaran sebep nedir?
Her yolun bir hikayesi var mıdır?
***//***
HAVA VE YOL DURUMU***//***
Çocukluk yıllarım, düşlerimin birbirine girdiği, ama
hikayelerinin henüz yazılmadığı yıllardır.
TRT radyolarında ana haberlerden hemen sonra HAVA ve YOL DURUMU bilgileri verilirdi.
HAVA ve YOL DURUMU bilgilerinden önce bildiğimiz o duyuru efekti gelirdi.
“Gök gürlemesi, yağmur yağması, şimşek çakması” efektinden sonra gelen HAVA ve YOL DURUMU bilgileri hep ama hep önce
ŞEBİNKARAHİSAR – DERELİ AYRIMI
ile başlardı.TRT radyolarında ana haberlerden hemen sonra HAVA ve YOL DURUMU bilgileri verilirdi.
HAVA ve YOL DURUMU bilgilerinden önce bildiğimiz o duyuru efekti gelirdi.
“Gök gürlemesi, yağmur yağması, şimşek çakması” efektinden sonra gelen HAVA ve YOL DURUMU bilgileri hep ama hep önce
ŞEBİNKARAHİSAR – DERELİ AYRIMI
Aralıksız kaç yıl sürdü bu ŞEBİNKARAHİSAR – DERELİ AYRIMI
ile başlayan HAVA ve YOL DURUMU anonsları bilmiyorum.
Ama benim bilmediğim, çocuk dünyamda kavrayamadığım o
yerler, ŞEBİNKARAHİSAR ve DERELİ hep bir hayal dünyasıydı benim için.
Nasıl bir AYRIM olmalıydı ŞEBİNKARAHİSAR – DERELİ AYRIMI?
Bu üç kelimeden sonra anons devam ederdi:
Yol yapım çalışmalarından dolayı geçişler kontrollü olarak
verilmektedir.
Sürücülerin dikkatli geçmeleri gerekmektedir.
Nasıl bir ayrım?
Neden bunca yıl bitmez yol çalışmaları? Çocuk dünyamda hep
bunları merak ederdim.
Orada, o iki yer arasında, ŞEBİNKARAHİSAR-DERELİ arasında
ne vardı?
Çocukluğumun hayal dünyasını dolduran en büyük ve yegane
mekan burasıydı.
Hep gidip görmek isterdim ŞEBİNKARAHİSAR’ ı ve DERELİ’ yi.
İçimdeki büyük hayal dünyasında kendime birçok sahici
hikayeler uydururdum ŞEBİNKARAHİSAR – DERELİ AYRIMI için.
Bunca yıldır bir türlü bitmeyen ve sürücüleri uyardıkları o
yolun bitmesini engelleyen bir güç mü vardı? Tanrısal ve mitolojk bir güç mü
vardı oraların göğünde?
Mitolojik bir sır mı saklıydı bu bitmeyen yol hikayesinde?
Gündüz akşama kadar çalışan KARA YOLLARI, gece olup, ertesi
sabah uyandığında yolun yeniden eski haline geldiğini mi görüyordu? Bir SİSİFOS hikayesi
miydi saklı olan?
Ne zaman giderdim oralara, nasıl giderdim?
Gitmesem, görmesem, hani derler ya, “gözüm açık mı”
giderdim?
***//***
Merhaba
Arif Bey,
Dün bir çakı bıçağı almak için Gebze’ de av malzemeleri satan bir dükkana girdim.
Tezgahın
arkasında genç birisi vardı ve bana yardımcı oluyordu.Dün bir çakı bıçağı almak için Gebze’ de av malzemeleri satan bir dükkana girdim.
O
arada gözüme pirinçten küçük köpek çanları ilişti ve elime alıp her birini
sallayıp kulağıma tutarak seslerini dinledim.
Sesi bana en hoş gelenini aldım.
Benim
çanları çaldığım sırada, kapıya yakın bir yerde taburede oturan yaşlıca bir beyin
“PİC OĞLU OSMAN’ dan” söz ettiğini
duyunca, kafamı çevirip o beye bakarak “siz Giresunlu musunuz?” diye
sordum. Sesi bana en hoş gelenini aldım.
Evet,
dedi yaşlı bey.
Neresinden?
Şebinkarahisar’dan.
Sakın bana Alişarlıyım, demeyin, diye gülümsedim.
Hayır, dedi.
Ama 1958-1959 yılları arasında Alişar’ da öğretmenlik yaptım.
Arif IRGAÇ’ ı tanır mısınız, dedim.
Hayır, dedi.
PİC
OĞLU OSMAN’ dan söz ettik, Şebinkarahisar’ dan.Neresinden?
Şebinkarahisar’dan.
Sakın bana Alişarlıyım, demeyin, diye gülümsedim.
Hayır, dedi.
Ama 1958-1959 yılları arasında Alişar’ da öğretmenlik yaptım.
Arif IRGAÇ’ ı tanır mısınız, dedim.
Hayır, dedi.
Turan Bey daha sonra astsubay olmuş ve o vazifeden emekli olmuş.
PİC OĞLU Osman’ın çıngırağın sesinden, kemençe çalmayı öğrendiğinden söz etti Turan Bey.
Yapacağımız
geziden söz ettim.
Çok heyecanlandı, nasıl takip edebilirim, diye merak etti.
Size
selamlarını gönderdi.Çok heyecanlandı, nasıl takip edebilirim, diye merak etti.
Dönüşte Turan Bey’e gezi raporunu veririm.
Hürmetler,
Yaşlıca beyin adını tekrar sordum:
TURAN
KİREÇÇİOĞLUYaşlıca beyin adını tekrar sordum:
***//***
TEKİN
KİREÇÇİ
Kör Aşık CAHİLİ – Zileli TEKİN KİREÇÇİ
Yazarımız, Dostumuz Arif IRGAÇ ile
Şebinkarahisar düşlerim için yollara düştüğümüzde, buradan
nasıl bir hikaye çıkacağını bilemezdim.
Hititlerden bu yana adı değişmeden gelen, ZELA’ ya, ZİLE’
ye vardığımızda o sır dolu yerin, coğrafyanın, insanların her birinin ayrı bir
hikayesi olduğunu bize en veciz şekilde, beş türkü ile çalıp söyleyen TEKİN
KİREÇÇİ anlatıyordu.
Kendini “görme engelli” değil, “kör” olarak ifade eden
ve CAHİLİ
mahlası kullanan Zileli Kör Aşık TEKİN KİREÇÇİ ile birbirlerini hiç tanımayan
Şebinkarahisarlı TURAN KİREÇÇİOĞLU arasındaki ilişki sadece isimlerinin ve soy
isimlerinin aynı harflerle başlamış olması mıydı?
Nasıl bir dünyada yaşıyoruz?
Kim
bir araya getiriyor bunca yükü?Bunca isim nasıl bir arada bir yolculuğa çıkıyor?
Bu yükün hikayesini kim yazacak?
Yoksa biz hepimiz, BİR ROMAN – BİR ŞEHİR – KERVANKIRAN –
ŞEBİNKARAHİSAR Projesi kapsamında yola çıkarken KERVANKIRAN Romanı düşleri ve
ismi ile müsemma dostumuz, büyüğümüz, yazarımız ARİF IRGAÇ’ ın peşinden
giderken, aslında başka ve bilinmeyen bir tesadüfü, bir hurufatı mı taşıyorduk yanımızda?
17-19 Şubat tarihlerinde KURA ÇÖZÜLDÜ derken ve romanın peşinden
giderken, bu yolun, bu nehrin, KURA Nehri’nin bizi TAMARA PUR Hanım’ a
götüreceğini nasıl bilebilirdik?
TAMARA ve KURA
Karşımıza yine T ve K hurufatı çıkıyor.
KERVANKIRAN – ŞEBİNKARAHİSAR, derken aslında bizim için
gösterilen, işaret edilen yer ŞEBİNKARAHİSAR’ dan tamamen farklı, ama
Şebinkarahisar’ ın bir ses yitimi uzağında bir düş dünyası gibi duran TAMZARA
mıydı?
TAMZARA ve KERVANKIRAN
Yine T ve K hurufatı.
“ALTIN ŞAFAK” anlamına geliyor TAMZARA
Ermenice’ de.
KERVANKIRAN yıldızı da
SARI YILDIZ’ dır halk arasında ve sönene kadar altın gibi parlar. Belki de şu
dünyada en güzel TAMZARA’ da, dağların, yalçın kayalıkların üstüne doğar sarı
ışığı ile Kervankıran yıldızı.![]() |
Kervankıran-Sarı Yıldız-Mavi
Yıldız-Çolpan-Tarık-Venüs –
Tamzara Sırtları
|
Sarı yıldız mıydı? Mavi yıldız mı?
Sabahyıldızı mıydı?
Yoksa yine mi hurufata döneceğiz?
Kervankıran yıldızına Arapların verdiği isim TARIK olmasın
sakın?Sabahyıldızı mıydı?
Yoksa yine mi hurufata döneceğiz?
Yine hurufat ve yine T ve K harfleri.
TARIK – KERVANKIRAN
***//***
“Bundan sonra senin olsun”,
derken Zileli Kör Aşık – TEKİN KİREÇÇİ – CAHİLİ, geriye kalanın ne olduğunu
biliyor muydu acaba?
Bundan sonrası neydi? Gerçekten geriye kalan bir şey var mı
hala?
İnsan geriye artık hiçbir şeyin kalmadığını fark ettiğinde
mi çıkar ol hikayata konu olacak bir yolculuğa?
***//***
Merhaba
PAKRAT Bey,Aramanız ve sesinizi duymak ne güzel oldu.
Bizler
bir grup yurt sevdalısı insanız.
Adımıza
YURT GEZGİNLERİ diyoruz ve Şebinli büyük insan AZİZ NESİN’ in YURT GEZİLERİ
kitabının adını ödünç alarak, kendi halimizde YURT GEZİLERİ yapıyoruz.
Kütahya
gezileri yaparız mesela. Herkes bildik şeyler arar orada, biz GOMİDAS’ ın izini süreriz o topraklarda.
Macar
devrimcisi KOSSUTH’ un izini süreriz.
Hisarlı
Ahmet ile Gomidas’ ı aynı sesin perdelerinde buluşturmaya çalışırız.
Gelecek
hafta yapacağımız gezimizde sizi de aramızda görmeyi çok isterdik.Size Tamzara’ dan ses göndeririz, soluk göndeririz.
Annenizin gölgesini yakalarız Meryem Ana Manastırı’nda belki.
Sizi
aramızda görmek bizi mutlu eder.
***//***
Ol hikayata başlarsak ve işin sonundan gelelim, derseniz,
ol hikayata konu olan Kervankıran romanının yazarı ARİF IRGAÇ’ ın yarattığı
roman kahramanı ile bu yolculukta karşılaştığını, onu bulduğunu kendi ağzından
söylediğini aktarabiliriz. ***//***
Yine mi hurufat geliyor, diyeceksiniz?
Romanın kahramanı RECEP ile romanın yazarı ARİF’ in bu hikayattaki yerleri sadece
isimlerinin baş harflerinden mi ibarettir acaba: RA
***//***
19-20 Mayıs tarihlerinde Afyonkarahisar sınırları içinde
yapmış olduğumuz İKİ KERVANSARAY ARASI MEKKARE Yurt Gezimizde karşımıza çıkan
EĞRET ve DÖĞER kervansaraylarından, kervansaray kelimesinde saklı olan “kervan”
kelimesinden;
-KERVANKIRAN yıldızının hikayatına ulaşabileceğimi,
-Kervankıran yıldızından KERVANKIRAN romanına ulaşacağımı,
-Kervankıran romanını okuduğumda roman kahramanının adının RECEP olduğunu,
-İKİ KERVANSARAY ARASI MEKKARE Yurt Gezisinin yapıldığı yer ile bizi yola çeken, ol menzilin coğrafi yer isimlerinin KARAHİSAR’ da birleştiklerini,
-Karışıklık olmaması için batıdaki kara hisara
AFYONKARAHİSAR, doğudaki kara hisara ise ŞARKİ KARAHİSAR, sonra da ŞEBİNKARAHİSAR
dendiğini,-Kervankıran yıldızından KERVANKIRAN romanına ulaşacağımı,
-Kervankıran romanını okuduğumda roman kahramanının adının RECEP olduğunu,
-İKİ KERVANSARAY ARASI MEKKARE Yurt Gezisinin yapıldığı yer ile bizi yola çeken, ol menzilin coğrafi yer isimlerinin KARAHİSAR’ da birleştiklerini,
Nereden bilirdim ki?
Ağır bir yük ile başlıyoruz ol hikayata.
(devam edecek)
RECEP BABAYİĞİT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder