21 Mart 2021 Pazar

BİR BEYAZ DENEME

 


70’li yılların ortasıydı. Cem KARACA o kült olmuş BEYAZ ATLI ŞİMDİ GEÇTİ BURADAN parçasını plağa okuduğunda yer yerinden oynamıştı.

Derken kısa bir süre sonra bu muhteşem müzik parçasının çalınması ve dağıtımı yasaklandı.

Çocuktuk, anlamazdık, ama merak var, hep kulak misafiri olduk.

“Bu müzikte Ermeni propagandası varmış”, diyorlardı.

Anlamıyorduk, ama Cem KARACA’ nın sesinde bir isyan vardı.

Biz o çocuk halimizle o beyaz atlıyı bir Dadaloğlu, bir Köroğlu, bir İnce Memed olarak düşünüyorduk.

Bilemiyorduk o yıllarda Kırgızların ulusal kahramanı Manas’ ın atının da koca bir orduya bedel AKULA olduğunu, “kır at” olduğunu.

Köroğlu’nun atı da KIR AT değil miydi?

…/…

“Ermeniler rengi beyaz olan boğa, at, katır, koç gibi bazı hayvanları da kutsal sayarlardı.”[1]

…/…

Doğu Anadolu’da özellikle olmak üzere bir zamanlar Ermenilerin yaşadığı yerlerde erkek adı olarak Murat adının neden bu kadar yaygın olduğunu anlayamazdık.

Murat Nehri’nin Tendüreklerden – volkanik Tandır Dağları- doğarak yardığı derin vadilerden geçerek Dersim’e bereket saçtığını, kültür yeşerttiğini coğrafya derslerinin dışına çıkarak öğrendik.

Murat Nehri’nin Peri Suyu ile bacı kardeş gibi sarılarak Munzur Çayı’na oradan Karasu’ ya el ele kavuştuklarını ve tanrısal bir ırmak olan Fırat’ ı yarattıklarını da coğrafya derslerinin dışına çıkarak öğrendik.

“Dersimlilere göre çok eskiden Hızır ve Hıdır azizlerden biri Murat’a (Aradzani) diğeri Fırat’a (Yeprad, Sev-Çur (Karasu) ) hükmedermiş; sonra ikisi de Abıhayat suyundan içerek ölümsüzleşmişlerdir, yani bedenen de göğe yükselmiş, oradan Tanrı’nın emriyle karayı ve denizi yönetmeye başlamışlar. Onlar Dizgin Baba’nın (Dujik-Baba) zirvesinden göğe yükselmişler, orada hala atlarının nal izleri vardır; kaya dört parmak derinliğinde içeri göçmüştür.”[2]

Murat Nehri Palu önlerinden geçerken adı hep Fırat’tır, tıpkı Eğin’den geçen Karasu’ ya Eğinlilerin Fırat dedikleri gibi.

…/…

“İşte ; 70li yıllarda, Cem Karaca’nın, büyük bir ihtimalle Kır atın, Sivaslı Ermeni Fedai Murat’ın simgesi olduğunu bilmediği ve dolayısıyla bunu aklının ucundan bile geçirmeyerek bestelediği Beyaz Atlı Şimdi Geçti Buradan şarkısı, MİT tarafından Ermeni propagandası yapıyor !!! gerekcesiyle yasaklanıyor, durup dururken Cem Karaca ve Ermeni isimlerinin, yan yana anılması, Türkiye Ermenilerinin, içten içe, Cem Karaca ismi üzerinden Ulusal Kimlikleri’ nin perçinleşmesini sağlıyordu.”[3]

…/…

Sivaslı Murat’ın adı Dostumuz Üstadımız Arif IRGAÇ’ ın romanı Kervankıran’ da[4] Göğdinli Murat olarak geçer.

…/…

Murat Arabi bir isim olmasına rağmen, Anadolu Ermenileri oğlan çocuklarına kutsal Aradzani nehrinin adını koymanın sakıncalarını, güçlüklerini Aradzani yerine Murat adı koyarak, örtü kullanarak aşmaya çalışmışlardır.

…/…

Dersim Ermenilerinin Anadolu’dan kökten sürülmediği, buharlaşıp uçmadıklarını biliyorken, önemli bir nüfusun Dersim Aleviliği içinde gönüllü olarak asimile olduklarını, eridiklerini de biliyoruz.

Bu asimilasyon sürecinde geride kalan Ermeniler taşıdıkları isimleri de dahil olmak üzere hızla terk ederek Alevi ulularının, seyitlerinin, imamlarının isimlerini alarak kendilerini hiç olmazsa “cismen değil ismen” Alevi olarak gösterdiler ve kuşaklardır öyle yaşadılar ve yaşıyorlar.

1934 yılında çıkan Soyadı Kanunu’ndan sonra asimile olan Dersim Bölgesi’ndeki Ermenilerin tamamen kaybolmamak adına kendilerine geçmiş hayatlarını hatırlatacak kültürel bir gene ihtiyaçları vardı. Bu da soyadlarına veya bazen de adlarına sakladıkları, enjekte ettikleri, örttükleri kelimelerdi.

…/…

Beyaz Atlı Şimdi Geçti Buradan, diye isyan eden Cem KARACA’ nın babası Azerbaycan yöresinde Türkmen olarak söylenen Azeri Alevi’si, annesi ise Anadolu Ermeni’sidir.

Hayat işte, beyaz mı ak mı, diye sormak yerine kendisi öğretiyor, bir de aynı parçayı Yüksel ÖZKASAP söylerken neden kimsenin aklına Fedai Murat’ın gelmediğini.

Muhabbetle,


BEYAZ ATLI

Beyaz atlı şimdi geçti buradan

Süvarisi can evinden vurulmuş
Çıksın dağlar taşlar gayri aradan
Beyaz atın süvarisi yorulmuş

Dağlar taşlar bu hasretten eridi
Yollarını kara duman bürüdü
Hak yoluna beyaz atlı yürüdü
Beyaz atlı şimdi geçti buradan

Elleri elime değmez olaydı
Gözleri gözümü görmez olaydı
Bu gönül o gönlü sevmez olaydı
Beyaz atlı şimdi geçti buradan

 



[1] 1914 ÖNCESİ ERMENİ KÖY HAYAATI-MARY KILBOURNE-SUSIE HOOGASIAN VILLA-ÇEVİREN:ALTUĞ YILMAZ-ARAS YAYINCILIK

[2] DERSİM SEYAHATNAME-ANTRANİK-ÇEVİREN: PAYLİNE TOMASYAN-ARAS YAYINCILIK

[3] RAFFİ A. HERMONN-09.02.2004-BİA PARİS

[4] KERVANKIRAN BİR YILDIZ HİKAYESİ-ARİF IRGAÇ-DÖNENCE BASIM YAYIN


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder