22 Aralık 2021 Çarşamba

ÇONGAR-ÇONKER-CONKER-CÖNGER / TAT-DAD-DADYAN-TATLAR-TATLI

Türki dillerdeki sessiz harfler batıya doğru gittikçe sertleşir.

Gardaş-kardeş olur, megdep-mektep

YENİ GELEN’e [1] bir ziyaretin anısını yazan Dostumuz Yılmaz ÇONGAR “Bizim dedelerimiz Kırım’dan göç etmiş, Çongar sözcüğü Kırım’da bir boyun, bir kabilenin adıymış,”[2] der ve soyadının “Dünyada dört beş kişide” olduğunu söyler.

Çongar’ın kelime anlamı için bize ipuçları vermez.

Çongar adı Mustafa Kemal’in Selanik’ten başlayarak ölümüne kadar hep en yakınında yer alan Nuri CONKER’ e soy isim olduğunda da aynı değişimi, sert sessiz değişimini görürüz.

Nuri CONKER soyadını Çanakkale Muharebeleri’ nden, Conkbayırı’ ndan alır.

Conk kelimesi ise tek başına hepimizin lise edebiyat derslerinden bildiği “Cönk” ile bağlantılı mıdır?

Öyle ise, işimiz kolay.

Zira cönk kelimesi bizi hem cönger/cönker kelimesine hem de Çonker/Çongar/Çonkar kelimesine götürür.

Babam, şimdi Kırıkkale ili (daha önce Ankara iline bağlıydı) Delice ilçesine bağlı “Çongar” Köyü’nden söz ederken asla Çongar demezdi, diyemezdi. Çongar kelimesi onun ve köylülerin ve bütün yörenin ağzından “Conker veya Cönger” olarak çıkardı.

Aynı isimle, Çongar, başka bir köy ise bugün Sivas merkez ilçeye bağlı olarak çıkar karşımıza.

…/…

Cöng/k-er ise cönk söyleyen, cönk yazan olarak karşımıza çıkmasa da buna benzer bir kelimeden yapılma köy isimleri ta Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar bozulmadan gelebilmiştir: BAKSİ

Kimi yerde BAHŞI veya BAHŞILI, kimi yerde BAKSİ[3], kimi yerde BAHŞI OYMAYI ve BAHŞILAR olarak beş farklı BAKSİ köyü çıkar karşımıza. Köy adlarındaki BAHŞI aslında BAKSİ olup, bugün Bayburt merkez ilçeye bağlı BAYRAKTAR Köyü’nün eski adıdır.

BAKSİ kelimesi ise, Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan ve Kırgızistan’da farklı anlamlarda kullanılsa da; bilgin, öğretmen, saz şairi, aşık, hekim, büyücü, bilici demektir.

 …/…

Kırım Türklerinin türkülerinin melodi zenginliğini belki daha yeni keşfediyor Türkiye’deki müzik kurumları ve müzisyenler, ancak milliyetçi yaklaşımla bakabiliyorlar ve ne yazık ki kısır bir çerçeveden dışarı çıkaramıyorlar.

Hepimizin bildiği türkü formundaki “Gemilerde talim var” şarkısı askerliğini bahriyeli olarak yapan Recep’in Giresun’a gidişi için yakılmıştır ve oyun havasında söylenir.

Benzer konu ile işlenen Kırım Türküsü ise Aliye YAKUBOVA’nın sesinde “Ereceb” için bir ağıttır.

Cöng/k-er ile Baksi aynı şeyleri söyler ve gelip Anadolu’da köy adı ve ailelere soyadı olur.

TAT-DAD-DADYAN-TATLAR-TATLI

Yılmaz ÇONGAR Dostumuz, yukarıdaki konuşmasının devamında ise şunları söyler: “Diğer bir boyun adı da Tat’mış. Çongarlar orta boylu, geniş omuzlu, tıknaz olurlarmış, gözleri Çinliler gibi çekik olurmuş, Tatlar onlara benzemezmiş, uzun boylu ince yapılı olur, gözleri de çekik olmazmış. Bunları çocuklarıma, torunlarıma da anlattım, yazıldığı kitabın sayfasını da gösterdim, hatta torunum ‘Dede biz o zaman Tat’ız’ demişti, onu onaylamıştım.” [4]

Dostumuz burada TATLAR için de sadece fizyonomik bir tarif yapmaya çalışır.

Araplar İslamiyeti kabul ettikten sonra İslamı farklı algılayan, kendilerine benzemeyen, kendilerinden olmayan Farsilere karşı hep farklı bir tanım geliştirdi: Ajem/Acem

Biz de “Yeni” anlamına gelecek şekilde Farsilere Acem, dedik. Acem ellerinden, dedi ozanlarımız. Acem kuşağını şiirine aldı Ahmed Arif. Memedimiz en çok acemi ocaklarında dayak yedi.

Elen ve Latin halklar kendilerinden olmayan ve anlaşılmaz bir dil konuşan halklara “Barbar” dediler.

İslamiyetle birlikte Karahanlılar da Uygurlar için benzer bir tanım geliştirdi: Tat

“Uygurlar Kara Hanlı Türkleri’ne ve bütün Müslümanlara “Çomak” yahut “Çomak Eri” adını vermekte, Kara Hanlı Türkleri de Uygurlar’a Tat demekte idiler. Uygurlar için Tat sözünün kullanılması, bu sözün daha önce oradaki yerli halka verilmiş olması ile ilgili olabilir. Mamafih bunun din ayrılığı yüzünden doğrudan doğruya Uygurlar’a verilmiş olması da herhalde, imkansız değildir.”[5]

Faruk SÜMER Hoca Kaşgarlı’dan bir deyiş alır yazısına:

“Keldi mana Tat (Uygur)

Kuşka bulur et

Seni tiler Us böri

 

Başka bir dörtlük;

“Beçkem urup atlaka

Uygur’daki Tatlaka

Oğrı yavuz ıtlaka

Kuşlar kibi uçtımız 

…/…

Anadolu’da bugün içinde “Tat” geçen köylerin sayısı otuzdan fazladır.

Sorduğunuz zaman o köyde yaşayan insanların sevimli, tatlı, hoş sohbet olduklarını söylerler.

Çorum ili, Sungurlu ilçesi Tat-lı Köyü babamın annesinin köyüdür, ama kimse kendilerinin Tat olduğunu ne bilir ne de anlar.

Yakın köy Tirkeş’ deki yaşlıları görürseniz şaşkına döner ve bir an Uygur’a geldiğinizi sanırsınız.

Tat-lar Anadolu içlerinde yapayalnız kaldıklarında muhtemelen aşağılanıp horlandılar, belki kırıma da uğradılar. Kırımdan kaçıp korunmak için olsa gerek Kapadokya bölgesinde inlere sığındılar.

Sığındıkları yerlere komşu köylüler bir isim verdiler: TATLARIN İNİ

Yani Kapadokya’daki kaya inlerine hep ilk Hıristiyanların sığındıklarını biliriz ya, Tat-lar da sığındılar.

…/…

15. Yüzyılda Sivas’tan Eğin’e, bugünkü adı Toybelen olan, Gemirgap Köyü’ne, göç eden Ermeni DADYAN AİLESİ “Barutçubaşı” ve “Amira” olarak 17. Yüzyıldan itibaren yıkılışa kadar Osmanlı ile çok yakın ilişkide bulunmuş ve halen ayakta olan güçlü bir ailedir.

Bu gücün nedeni, Dad-yan / Tat-yan olmalarıyla ilgili midir acaba?

“Mingrelyalı[6] prenslerinin hepsinin soyadı “DADYAN’dı”. “Dad” (“Tat”) adaletin başı anlamına gelen İran kökenli bir kelimedir. Osmanlı İmparatorluğu’ndaki barutçubaşı Dadyan Amira sülalesi bu kökenden gelmektedir.”[7]   

…/…

Ruslar kendi doğularında bulunan, yaşayan bütün Türk soylu milletlere genel bir ifade olarak “ Tatar” diyordu.

Tatlarin Yol Levhası


Tatlar’ın sığındıkları in

Nevşehir-Acıgöl ilçesine bağlı belde olan Tatlarin, aslı Tatlar İni veya Tatların İni



[1] YENİ GELEN DERGİ-ARALIK 2021 SAYISI

[2] YILMAZ ÇONGAR-ANI DEFTERİMDEN YAKIN TARİHLİ BİR YAPRAK

[3] Hüsamettin KOÇAN’ın 2014 AP Müzecilik ödülü alan Baksi Köy Müzesi, Bayburt-Bayraktar Köyü

[4] YILMAZ ÇONGAR, AGE

[5] FARUK SÜMER-ESKİ TÜRKLERDE ŞEHİRCİLİK-TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI

[6] Bugünklü Gürcistan’da Megrelya-yn

[7] ARSEN YARMAN-PALU-HARPURT 1878- I.CİLT / ADALET ARAYIŞI-DERLEM YAYINLARI

  




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder